Aşk mı Merhamet mi?

Ünlü yazar Zweig, Acımak adlı romanını, genç bir teğmenin yaşadığı amansız vicdan azabının üzerine oturtur. Teğmen Hofmiller, intiharına sebep olduğu meflûç bir kızcağızın ölüm haberini aldığı gün patlayan savaşın yaşandığı dört sene boyunca vicdan azabını üzerinden atamaz. Bu kızcağızın intiharı onun için artık bir fikr-i sabit haline gelmiştir. Savaşın yüksek tansiyonu altında, üniformasının cebinde adeta bir vahiy kitabı gibi taşıdığı, Edith’in kendisine yazdığı on altı sayfalık mektubu tekrar tekrar okur. Yüreğinde merhametle aşk birbirine karışmıştır artık. Bu iki duygunun çözümlenemez karmaşası onda müthiş bir vicdan azabı meydana getirmiştir. Harp cephelerinde, makineli tüfekle bizatihi kendi elleriyle gerçekleştirdiği öldürmeler dahi teğmene sebep olduğu intiharı unutturamamış ve sıklıkla vicdanı ona şu soruyu sormuştur: Cephede öldürdüğüm ve kendilerini öldürmek karşılığında kahramanlık nişanları aldığım insanlar mı beni katil yapar, yoksa nişanlandığımı inkâr ederek intiharın...